Can Kıraç

GALATASARAY’dan bir ENTELLEKTÜEL GEÇTİ !

ENTELLEKTÜEL CAVİT'E VEDÂ!

*

14 Ağustos Cuma günü, gazete haberlerinden, ÇiçekPesajı’nın “Entellektüel” Cavit Güneş’ini kaybetmiş olduğumuzu öğrendim. Ve birden ,60 yıllık anılarım canlandı.

*

1940'lı yıllarda Galatasaray Lisesi'nde geçen günlerimde Beyoğlu kültürünü tanımış, zaman içinde bu ilişki bir tutku şekline dönüşmüştü. Bu tutkuda Çiçek Pasajı'nın önemli bir yeri vardı. Bu pasajdan, toplumun her kesitinden insanlar gelip geçmiş, edebiyatın her alanı, şiirler, aşk hikâyeleri, film senaryoları, gazete yorumları Çiçek Pasajı’nın kubbesi altında tartışılmış, her masadan başka başka duygular yükselmiştir. Tıpkı, şairlerin aşağıdaki dizelerdeki seslenişleri gibi:

İşte aşk:
"Burası Agora meyhanesi/ Burada yaşar aşkların en divanesi!"

İşte hasret:
"Nerdesin sevgilim kimbilir nerde?/ Ararım ben seri her gezdiğim yerde!"

İşte ümit:
"Bu akşam seni ümitlerime meze yapıp içiyorum!"

İşte yeis:
"Gel gör beni aşk neyledi/ Ey gözyaşım hani akmayacaktın?" Ve işte vedâ: "Elvedâ gençliğim! Elvedâ ey hâtıralar/ Beni kaybettin artık, sen çok bekleyeceksin!"

*

Cavit Güneş, 1943 yılında on iki yaşlarında Erzurum'un Kemah ilçesinden İstanbul'a göçmüştü. Çiçek Pasajı'nda komilikten garsonluğa, garsonluktan şefliğe, sonunda Huzur Restoran'ın patronluğuna yükselmişve Beyoğlu’nun “Entellektüel Cavit”i ölümüyle, 66 yıllık yolculuğunu tamamlamış oldu.

*

Cavit'i "Entellektüel" ünvanı ile ödüllendiren kişi ünlü gazeteci Doğan Nadi olmuştur. Cavit'in hemen her alanda, politika hariç, fikri bulunması onun entellektüelliğine kanıt sayılırdı. Bu durumu kendisi şöyle açıklardı: "Anadolu'dan İstanbul'a gelenler Beyoğlu'na uğramadan yapamazlar. Benim İstanbul hayatım da böyle başladı. Acemilik dönemini aştıktan sonra gelenleri tanımaya, konuşmaları dinlemeye özen gösterdim. Her biri ayrı bir değer olan kişiler arasında; Haldun Taner, Doğan Nadi, Sait Faik, Orhan Kemal, Aziz Nesin, Ümit Deniz, Salah Birsel, Cahit Irgat, Samim Kocagöz, Salih Tozan, Mücap Ofluoğlu, Orhan Veli, Ümit Yaşar, Avni Arbaş, Fethi Naci, Nuri İyem, Faruk Cimok, Cahide Sonku, Ayfer Feray, Esat Mahmut Karakurt ve daha birçoklarını tanıdım. Etem İzzet Benice, Peyami Safa, Ekrem Şerif Egeli, Hüseyin Nail Kubalı, Sıddık Sami Onar, Naci Şensoy, Recai Galip Okandan, Cemil Sait Barlas, Bedii Faik, Orhan Kemal, Selahattin Pınar, Haldun ve Erol Simavi, Abdi İpekçi, Tarık Minkâri, Aydın Boysan gibi ünlüleri ağırladım, bütün bu kişilerden birşeyler öğrendim, dostluklarını kazandım."

Bütün müşteri ve dostlarını içki içme özellikleriyle hatırlayan Entellektüel Cavit, bugüne kadar ağzına bir yudum içki koymadığının gerekçesini ise şöyle açıklardı: "Benim entellektüelliğim ancak ayık kafalı olduğumda işe yarıyor!"

Aralarında Kissenger, Maria Callas, Yehudi Menuhin gibi yabancıların da bulunduğu dostlarına, Cavit, daima "Ekselans" diye hitap eder, benim gibi yaşını başını almış olanları da "Yakışıklım" diyerek cesaretlendirirdi.

Pasajın unutulmayan bir ismi de akordeoncu Madam Anahit idi. O da göçüp gitti!.

Her karşılaşmamızda, Entellektüel Cavit geçmiş yılları büyük bir özlem içinde anımsar ve "Burası da modaya uydu, Çiçek Pasajı paparazzi bir turist merkezi oldu" diyerek dertlenirdi.

Bugün, ÇiçekPasajı'nın nostaljisini yaşayan Galatasaray’lı doslarıma şu gerçeği hatırlatmak istiyorum: ANILARIMIZLA YAŞAMAYA DEVAM EDELİM!

Şair ne güzel söylemiş:
"O güzel başını göğsüme koysan
Dinlesen kalbimin şarkılarını!
Sen bana doysan, ben sana doysam,
Beklemesek böyle her gün yarını!"

*

Can Kıraç (1946) – Küçük Çamlıca – 15 Ağustos 2009

Tasarım ve Uygulama entegresoft