Can Kıraç

TURGUT ÖZAL KİMDİ ?

Turgut Özal'ı Devlet Planlama Teşkilatı Başkanlığı döneminde tanıdım ve yaşamı boyunca, icraatını bazen eleştirerek bazen de benimseyerek izledim.

Onun DPT Başkanlığı yaptığı 1967-1971 yıllarında, ülke-mizde ilginç olaylar yaşanıyor ve önemli gelişmeler gerçekleşiyordu. Bu dönemde;

-İkinci Beş Yıllık Kalkınma Planı uygulamasına geçilmiş ve Adalet Partisi iktidarının "ekonomiyi hızla geliştirme programı" yürürlüğe girmişti. Özel sektör sanayileşmeye, devlet ise büyük altyapı yatırımlarına yönlendirilmişti

-Ülke ekonomisini gerçekçi bir ortama kavuşturmak için, 10 Ağustos 1970 tarihinde devalüasyon yapılmış (1 dolar= 15 TL) ve "istikrar tedbirleri paketi" uygulamaya konmuştu.

-12 Mart 1971 günü, Türk Silahlı Kuvvetlerinin ısrarı karşısında Demirel Hükümeti istifa etmiş ve Nihat Erim Hükümeti kurulmuştu. Bu dönemeçte, Turgut Özal’ın bürokrasi yönetimine bir daha geridönemeyeceği varsayılmıştı.

Turgut Özal,1972 -1979 yılları arasında ;

-Amerika Birleşik Devletlerinde Dünya Bankasında danışmanlık, Sabancı gurubunda koordinatörlük, MSP'den milletvekilliği adaylığı ve MESS-Madeni Eşya Sanayicileri Sendikası Yönetim Kurulu Başkanlığı yapmıştı.

Peşpeşe gelen olaylar ve Turgut Özal’a verilen görevler, onu bu defa siyasal kişiliği ile toplumun karşısına çıkarıyordu.

Nitekim, Turgut Özal'ın 1979-1980 yıllarına raslayan Başbakanlık Müsteşarlığı ve 1980-1982 yıllarındaki Başbakan Yardımcılığı onun siyasetçi karakterini ve kaderini belirleyen dönemler olmuştur.

15 yıla sığan bu hızlı gelişmelerden etkilenmiş olan Turgut Özal'ın, kişiliğini tanımlamak için şu husular öne çıkmaktadır:

-Turgut Özal risk almayı öğrenmişti ! Siyasatte değişim yapabilmek için risk almanın gerekli olduğunu anlamıştı .

-Kişiliğini, içinde yaşanan ortama uydurmayı, kendi ifadesiyle "adaptasyonu" ilke edinmişti.

-Kaderciydi ! Başarıyı veya yenilgiyi Allah'ın tayin edeceğine inanıyordu.

-"Değişikliklere" genç kuşakların sahip çıkacağını sezmişti. Bu nedenle "köşe dönmeciliği" ; girişimcilik, atılganlık, iş yapma cesareti, para kazanma hırsı, rekabete soyunma olarak kabul ediyor ve genç müteşebbisleri bütün gücü ile destekliyordu.

-"Gündem belirlemeyi ve değiştirmeyi" biliyordu ! Kamuoyu karşısında daima önde bulunmak ve siyaset arenasında rakiplerini engellemek için "gündemi" kendisinin yapmasının gerekli olduğunu öğrenmişti.

Ve nihayet;

-Türkiye Cumhuriyetinin sekizinci Cumhurbaşkanlığı görevini yürütürken, hayata veda etmekle ,Turgut Özal , kendi başlattığı yarışta, başkalarınca geçilmeyi engelleyebilmiş nadir politikacılar arasındaki yerini almış oluyordu !.

Turgut Özal, siyaset sahnesinde yer aldığı yıllarda, iş adamlarını etkilemede de çok başarılı olmuştur. Türk işadamına;

- Dünyaya açılma cesareti vermiştir,
- Rekabetten korkmama gücü kazandırmıştır,
-"Vizyon" sahibi olmanın önemini benimsetmiştir,
-"Medya" nın önemini göstermiştir.

Turgut Özal, iş adamları ile yaptığı toplantılarda; dinlemeyi bilen, tenkitleri sinirlenmeden karşılayan, çözümleri tartışan, kararını hemen uygulamaya koyan yetenekli bir liderdi.

İş dünyamızın bugünkü kuşağı, onun yokluğunu ve bıraktığı boşluğu hayatları boyunca hissedecektir!

Tasarım ve Uygulama entegresoft